Şu sıralar Kireç Ocağı gibi oldukça zorlayan kitabını bitirmeye çalışmakla birlikte kendisinin yukarıda sayılan tüm özelliklerini barındıran Bitik Adam, burada anlatmadan geçmeyeceğim çok özel bir eser. Kitapların konusunu anlatmayı tercih etmememe rağmen, Bitik Adam'ı tam olarak ifade edebilmek için üç arkadaştan yola çıkan bir öykü/kurgu olduğunu belirtmem gerek. Çünkü Thomas Bernhard'ın tüm ustalığı bu üç karakterin ve ama özellikle ikisinin derin analizi üzerinden kıskançlık, dostluk,yetenek, intihar, ölüm, seçilen/tercih edilen yollar... üzerine müthiş bir okuma deneyimi yaşatıyor. Ortak bir kaynaktan (müzik) çıkan,-zaman zaman kesişseler de- farklı yataklarda akan bu üç arkadaştan Wertheimer'in mutsuzluk tarifleri, Goldberg Varyasyonları ile uyum içinde akar.
Karakterlerden biri olan Glenn Gould ile Thomas Bernhard arasında bilinen bir ilişki yoktur. Ancak kitap, baş köşeye oturmuş bu karakter ve soru işaretinin kancasını, çarpıcı üslubu ile birlikte okuyucuya atar ve gizli, sessiz, derinden, bitik Thomas Bernhard hayranlarını yaratıverir.
"Onu çeken, insanların mutsuzlukları içindeki halleriydi, insanların kendileri değildi, mutsuzluklarıydı ve insanın olduğu her yerde buna rastlıyordu, diye düşündüm, insankolikti o, çünkü mutsuzluk özlemi çekiyordu. İnsan mutsuzluktur, dedi hep, diye düşündüm, yalnızca budala olan bunun aksini savunur. Doğmak mutsuzluktur, dedi, yaşadığımız sürece bu mutsuzluğu sürdürürüz, bir tek ölüm kesip atar bunu. Bu, hep mutsuzuz demek değildir, mutsuzluk yoluyla mutlu olabiliriz, dedi, diye düşündüm. "